Yaşam

2023-2024 Sezonu klasiklerle devam ediyor

109 yıllık bir geçmişi geride bırakan İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Şehir Tiyatroları, yeni dönem repertuarını Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde düzenlenen toplantıyla basın ve kültür-sanat camiasıyla paylaştı.

16 Eylül’de açılacak yeni tiyatro döneminde Shakespeare’den Tolstoy’a, Turan Oflazoğlu’ndan Haldun Taner’e klasik yazarların eserlerinden oluşan zengin bir repertuar tiyatroseverleri bekliyor.

Basın toplantısında İBB Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Ayşegül İşsever, yeni dönem oyun ve çalışmalarını paylaştı, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Yetenekli Polat, Kültür Daire Başkanı Tolga Volkan Aslan, Şehir Tiyatroları Müdürü İlyas Ceran, Müdür Yardımcısı Oytun Askeroğlu, Genel Sanat Yönetmen Yardımcısı Can Başak, Emrah Özertem, Tankut Yıldız’ın yanı sıra çok sayıda sanatçı ve gazeteci katıldı.

 

Cumhuriyetin 100. Yılını Anıyoruz: “Bu Vatan Bizimdir”

İşsever, konuşmasına Cumhuriyetimizin 100’üncü yılı anısına sahnelenecek “Bu Vatan Bizim” adlı oyundan bahsederek başladı:

 

“Bugün Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yıl dönümünü kutlarken, başta Mustafa Kemal Atatürk ve Atatürk olmak üzere, bu toprakları vatan kılan adını bildiğimiz veya bilmediğimiz tüm kahramanlarımızın huzurunda saygıyla eğiliyoruz. cephedeki hemen hemen her evi çeviren silah arkadaşları vatanlarını canlarıyla savundular.

İstanbul Şehir Tiyatroları ailesi olarak, geçmişini günümüz gençliğine ve gelecek nesillere yeterince ve doğru şekilde anlatamayan toplumların sağlıklı bir şekilde ayakta kalamayacağını biliyoruz.

Böylesine kıymetli bir zaman diliminde İstanbul Şehir Tiyatrosu olarak tarihi, kültürel ve sanatsal sorumluluğumuzun bilinciyle görevimizi en layıkıyla yerine getirmek adına “Bu Vatan Bizim” diyerek dönemi açıyoruz. Dün, bugün ve yarın ne tür zorluklarla karşılaşırsak karşılaşalım, yüz yıl önce anneannelerimizin, dedelerimizin yaptığı gibi, “Bu Vatan Bizim” diyeceğiz ve sorumluluk almaya gözümüzü kırpmadan devam edeceğiz.

Darülbedayi’den İstanbul Şehir Tiyatrosu’na, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e uzanan uzun bir sanat yolculuğunun mirasını taşıyarak bugün ülkemizin en temel sanat kurumundayız, bu sorumluluğu hissederek perdelerimizi her zaman açtık. izleyicimizin varlığı ve ardından tarih ve bunu yapmaya devam ediyoruz. Ustalarımızdan gördüğümüz bu gelenek, yaşadığımız tüm zorluklara rağmen bizi hep yaşatmış, geleceğe güvenle bakmamızı sağlamıştır.

İBB Şehir Tiyatroları olarak Cumhuriyetimizin 100. Yılı olan 2023-2024 tiyatro dönemini, 16 Eylül Cumartesi ve 17 Eylül Pazar günleri Harbiye Cemil’de sahnelenecek “Bu Vatan Bizim” adlı oyunumuzla açıyoruz. Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu.

 

Başarılı Bir Dönemi Geride Bıraktık

Geçen yıl toplam 1535 gösterim sonucunda 506 bin izleyiciye ulaştık. Salonlarımız yüzde 90 doluluk oranıyla seyircimizi ağırladı.

Açıkladığımız 2 yıllık repertuvarın yüzde 75’ini tamamladık.

Oyuncularımızın, teknik ekibimizin, idari çalışanlarımızın ve diğer çalışanlarımızın tiyatro sanatına olan sevgisinin ve kurumumuza karşı sorumluluklarının bir göstergesi olarak oyunlarımız ödüller aldı.

Bir oyuncu olarak aldığımız en büyük ödülün seyircimizin ilgisi, beğenisi ve arzusu olduğunu içtenlikle söylemek isterim. Onların alkışları her türlü ödülün üstündedir.

Bu repertuvarı hazırlayıp izleyicimize sunarken elbette yalnız değildik. Bu başarıda, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ailesinin bir parçası olarak desteğini her zaman hissettiğimiz liderimiz Ekrem İmamoğlu’nun bir sanat kurumuna yönelik samimi, samimi ve saygılı yaklaşımının büyük payı var.

 

İnsana Ve Yaşama Duyarlı Bir Kurumuz

Ortaya çıkışı kurgunun bile sonunu getiren büyük felaketlere, yıkımlara hepimiz tanık olduk. Başta Kovid salgını olmak üzere ülkemizi ve dünyayı derinden sarsan toplumsal olayları yaşadık. İnsan olarak bu deneyimlerden etkileniyoruz. Etkilendik. Şu anda bunu atlatamazken, 6 Şubat’ta 11 ilimizi derinden etkileyen ve yerle bir eden büyük depremi hep birlikte yaşadık.

Dayanışma günüydü. Depremden etkilenen kardeşlerimiz için seferber olduk. Terzilerimiz depremzedeleri soğuktan korumak için termal iç çamaşırı dikti ve bu kıyafetler hızla Yenikapı Adaptasyon alanından deprem bölgesine taşındı.

Daha sonra ihtiyaca göre temizlik malzemesinden ilaca kadar geniş bir liste için tüm çalışanlarımız seferber oldu.

Çocuklarımızı unutmadık, “Umuda ve Kardeşliğe Hediyeler” dedik. Hem çalışanlarımızın hem de çocuk seyircilerimizin getirdiği oyuncakları deprem bölgesindeki çocuklarımıza gönderdik. Minik izleyicilerimiz onlara dayanışma mektupları yazarak duygularını dile getirdi.

Bölgeye giden sanatçılarımızla birlikte düzenlediğimiz oyunlar, yaratıcı dramalar ve etkinliklerle çocuklara ulaşmaya devam ettik. Birlik ve beraberliğin etkilerini sahada bizzat yaşadık. Çocuklara ve ailelerine manevi ve manevi destek sağladık. Mesela İstanbul’da depremzede ailelere yönelik çalışmalar yaptık.

 

Kütüphanelerde de Varız

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin en değerli projelerinden biri olan yeni nesil kütüphanelerin her bölgede hizmete açılması ve erişilebilirliğinin sağlanmasının ardından paydaşlarından biri olmaktan büyük mutluluk duyduk.

Kitap teması üzerinden gençleri ve sanatçıları bir araya getiren bir söyleşi serisi hazırladık.

Gençlere rol model olabilecek tanınmış oyuncularla tanışmanın gençlerin kitapla tanışmasında motivasyon yaratacağı fikrinden yola çıktık. Değerli kişilerin isimleriyle ilgili olarak kütüphanelerin aldığı isimlere göre; Yazarın tanıtıldığı, hayatının ve eserlerinin anlatıldığı, eserlerinin okunduğu söyleşiler düzenledik.

Çocuklarımıza kitap okuma, kitap seçme, kütüphaneyi tanıma, kütüphane kurallarını öğrenme konularında çalışmalara yer verdik. Bu etkinliklerde oyuncular ve eğitimciler çocuklarımızı kitap temalı kostümlerle karşılayıp yönlendirdiler. Çocukların yaratıcılıklarını ortaya çıkarmalarını, ifade becerilerini geliştirmelerini, kitaplarla bağ kurmalarını ve kitap oluşturmanın aşamalarını deneyimlemelerini amaçlayan atölyeler gerçekleştirdik. Masal atölyelerinde müzik eşliğinde hem eğlenen hem de öğrenen katılımcı çocuklarımızla birlikteydik. Klasik sanatımız Meddah ve Karagöz’ün interaktif sunumlarıyla kültürel mirasımızı çocuklarımıza ve gençlerimize aktarmayı amaçladık.

 

Ekim Ayının Yeni Klasikleri

İki yıldır açıkladığımız repertuarımızın hazırlık aşamasındaki projelerini tamamlayarak yeni dönem boyunca izleyicimizi tiyatronun klasik eserleriyle buluşturmaya devam edeceğiz. Aynı zamanda önceki dönemden başlayan oyunlarımız da sahnede olacak. Ekim ayında seyircimizi heyecanlandıracak yeni oyunlarla perdelerimizi açıyoruz. Tolstoy’un Savaş ve Barış’ı Aleksender Popovski, Alison Gregory’nin Ben Medea Değilim Hülya Karakaş, Lucy Kirkwood’un Sivrisinekler Ali Gökmen Altuğ, Nick Whitby’nin Yaşamak mı Ölmek mi? Nurullah Tuncer, Hüseyin Köroğlu ve Bertolt Brecht’in yazdığı Celile’nin Hayatı’nı yönetiyor. Önümüzdeki aylarda bu repertuarda bir Türk tiyatro klasiği olan Haldun Taner’in Gözlerimi Kaparım Görevimi Yapıyorum adlı eseri yer alacak.

 

100. Yıl Deneme Aşaması

Yazarını Arıyor Kent Projesi, başta gençlerimiz olmak üzere profesyonel yazar olmak isteyenler tarafından büyük ilgiyle karşılandı. Bu proje kapsamında yazar, yönetmen ve dramaturgların eşlik ettiği çalışmalara katılan yazar adaylarımızın yazdığı yeni metinler tiyatro literatürümüzü zenginleştirdi. (Atölye sonucunda üretilen metinler Şehir Tiyatrosu Sanatçıları tarafından seslendirilerek seyirciyle buluştu.) Onların coşkusu ve heyecanı bizi de aynı derecede heyecanlandırdı ve 100. Yıl Deneme Aşaması sürecini başlatmayı planladık. Bu döneme hazırladığımız yeni atölyelerimizle yazar adaylarımıza daha fazla katkı sağlayacak, yazar olma yolundaki ilk adımlarını olumlu yönde etkileyecek bir çalışma programı hazırlıyoruz. Alanında tecrübeli yazarlarımız eşliğinde yazma serüvenine daha sağlam bir bakış açısıyla başlayacak olan gençlerimizin ve yeni yazar adaylarımızın kendi bakış açılarıyla hayata, insanlığa ve dünyaya zenginlik katacağına inanıyoruz. Oyun yazarlığı atölyemizin yanı sıra 100. Yıl Deneme Sahnesi çatısı altında öğrenci veya mezunlara yönelik oyun yapım atölyesi ile bu dönemde çalışma, üretme ve en önemlisi kurumsal bir yapıda buluşma şansı yaratmak istiyoruz. yönetmen, dekor, kostüm, müzik ve aydınlatma tasarımcısı adayları. . Cumhuriyetimizin 100. yılında genç sanatçılarımıza neşe yurdunda merhaba diyeceğiz.

 

Genç Günlerde Liseler

Öncelikle pandemi sonrası yaşanan şok ve seçim nedeniyle çok sıkışık bir programın içinde olduğumuz için iki yıldır liseli gençlerimize yer veremedik. Bu yıl liseli gençlerimizin sesini duyuyor ve Gençlik Günleri’ne oyunlarıyla katılabilmeleri için programımızı genişletiyoruz.

 

İstanbul Şiirle Buluşmaya Devam Edecek

Geçtiğimiz yıl İstanbul Şiirle Buluşuyor başlığıyla izleyicilerimizi usta şairlerimizin evreninde ağırlamıştık. İstanbul Şiirle Buluşuyor etkinlikleri Müze Gazhane Meydan Sahne’de ücretsiz olarak izleyicilerimizle buluştu. Bu etkinlikler o kadar büyük bir ilgiyle takip edildi ve talep edildi ki, dünyanın en keyifli şehri olan İstanbul’umuzun şiirle buluşmaya ne kadar ihtiyaç duyduğunu anladık.

Kendisi şiir gibi bir şehir olan İstanbul’u ve izleyicilerimizi önümüzdeki dönemde de yeni şairlerimizle buluşturmaya, onları şairlerimizin evrenine dahil etmeye, duygularını paylaşmaya, sözleriyle tanıştırmaya devam edeceğiz. İstanbul Şiirle Buluşuyor, geçmişten devam edecek ve yeni etkinliklerin ekleneceği etkinliklerle, şehrin günlük gürültüsünde nefes alabileceğimiz bir şiir durağı olarak repertuvarımızda ve hayatımızda var olmaya devam edecek.

İstanbul Şehir Tiyatrosu 110. yaşına girmeye hazırlanırken tarihinin her döneminde seyircisiyle keyifli vakit geçirdi. Bu kurumun bir modülü olarak tüm dostlarıma emeklerinden ve hoşluklar yurduna aidiyetlerinden dolayı teşekkür ediyorum.

İzleyicilerimizle buluşacağımız günler yaklaşırken hepimiz büyük bir heyecan içerisindeyiz. Yeni tiyatro döneminin hepimiz için keyifli geçmesini diliyorum. Bugün gelip bizimle olduğunuz için teşekkür ederiz.” Söz konusu.

 

Şehir Tiyatroları Zelzele Bölgesinde Farklı Bir Emek Harcadı

Toplantıda konuşan İBB Genel Sekreter Yardımcısı Yetenekli Polat:

“Şehir Tiyatroları’nın programını tebrik ediyorum. Elimizden geldiğince desteklemeye devam edeceğiz. Bunun 100. Yıldönümünde farklı bir üslupla anılması için altını çizmek gerekiyor.

Şehir Tiyatroları sarsıntı bölgesinde farklı bir çaba harcadı. Sarsıntı bölgesindeki arkadaşlarımız rehabilitasyon için çalıştı. Orada insanlarla tanıştılar. Beyin sarsıntısı geçiren kişilerin travmasını hafifletmeye çalıştılar.

Şehir Tiyatroları ailesi olarak yeni yüzyılın kültürel bir rönesans çağı olması için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz” dedi. söz konusu.

Polat, Haldun Taner Sahnesi ile ilgili kendisine sorulan soru üzerine:

“Haldun Taner’in özel sorunları vardı. Salon binası aslında. İçerisinde beton bir alan var. Bu tarihi bina çok tahrip edildi. Boğaziçi Üniversitesi’nin 15 yıl önce verdiği bir rapor var. Titreşim direncinin neredeyse sıfır olduğu güçlendirme yönünde kullanılamaz. Çalışmalara başladığımızda zeminde sıvılaşma olduğunu gördük. Haldun Taner dışında fore kazıklarla 40’ın üzerinde güçlendirme çalışması yaptık. Artık içsel güçlendirmeyi yapmak için gün sayıyoruz. Projenin 1 yıl içerisinde tamamlanmasını bekliyoruz.

Muammer Karaca’ya ait binanın altında tarihi bir Fransız karakolu bulunmaktadır. Üstünde bir bina yükseliyor. Bu bina aynı zamanda yanındaki konsolosluğun üzerinde asılı duruyor gibi görünüyor. Öncelikle konsolosluğun talebinin alınması gerekiyordu. Onlarla uzun bir tartışmanın ardından bir protokol imzaladık. Proje kendi takviminde devam ediyor. İnşallah 1-1,5 yıl içinde tamamlayacağız.

Kenter Tiyatrosu’na gelince, iki yapının iç içe olduğu yapıda benzersiz bir durum söz konusudur. Her iki binanın da sarsıntı açısından riskli olduğunu tespit ettik. Binanın başka sahipleri de var. Diğer mülk sahipleriyle görüşmemiz gerekiyor. Bu bizim için çok temel bir proje ama insanlar bunun zorluklarını bilmiyor.” söz konusu.

 

Hatay Belediyesi Şehir Tiyatroları ile Dayanışma İçindeyiz

Toplantı Şehir Tiyatroları Müdürü İlyas Ceran’ın konuşmasıyla devam etti. –

Şehir Tiyatroları dünyanın en eski sanat kurumlarından biridir. Etaplarımızı modernleştirmeye, konfor alanlarını geliştirmeye çalışıyoruz. Teknolojik olarak en uygun fırsatları kullanmak için elimizden geleni yapıyoruz. Artık bilet alırken geçmişte yaşadığımız sorunları yaşamayacağız. Biletleme formüllerimizi geliştireceğiz, belli yerlere kiosklar koyacağız.

Hatay Belediyesi Şehir Tiyatroları ile güzel bir bağ kurduk. Dayanışma içindeydik. Hem oyuncularla hem de fiziki durumlarının iyileştirilmesiyle ilgili çalışmalar yaptık. İstanbul pilot bölgedir. Anadolu’dan gelen talepleri de karşılamaya çalışıyoruz. Çünkü her zaman bir arada olursak her şeyin üstesinden gelebiliriz.” söz konusu.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu