Haber

Can kaybı olmadığı için görmezden gelinecek mi? 40 Dairenin Yandığı Folkart Sitesinde Çıkan Yangın da Kader mi?

27 Nisan günü gece saatlerinde İzmir Narlıdere’deki Folkart sitesinde büyük bir yangın çıktı, can kaybı yaşanmazken yangının söndürülmesi 8, kontrol altına alınması ise 12 saat sürdü. Büyük depremin ardından 40 devasa binayı yerle bir eden yangın ve yangını kontrol altına almanın uzun sürmesi yine akıllara ‘Güvende miyiz?’ sorusunu getirdi. Folkart yangını sonrası cevapsız kalan sorulara bir göz atalım…

Kaynak:https://www.patronlardunyasi.com/habe…

Sanki tüm felaketlerin bizi bulmaya yemin ettiği bir dönemden geçiyoruz…

Hala iyileştiremediğimiz ve asla unutamayacağımız büyük depremin ardından 27 Nisan’da İzmir Narlıdere’deki Folkart sitesinde yangın çıktı. bir bloktaki 40 dairenin hepsini yıktığına dikkat edin.

Ve tabii ki şaşırtıcı fiyatlara satılıp kiralanan bu evlerde yaşayan ve hayati tehlike arz eden bireyleri değil, hepimizi yangınla ilgili somut açıklamalar bekliyor.

Depremin ardından hepimiz evlerimizin depreme dayanıklı olup olmadığını ve parmak uçlarında yaşayabileceğimizi araştırmaya başladık. Ateşle birlikte ‘Güvende miyiz?’ Görünüşe göre soruyu cevaplamak için daha da derine inmemiz gerekiyor.

Büyük küçük fark etmeksizin, bir zamanlar bizim için en huzurlu ve en inançlı yer olan evlerimizde artık yatmadan önce “Umarım bir şey olmaz” diyerek uyuyoruz…

“Bizi bu hale getiren ne oldu?” ‘Yeni bir felaketten kaçınmak için ne yapılabilir?’ Çok fazla sormam gerekiyor! Sonuçta İzmir’in lüks yerleşim yerlerinden birinde böyle bir olay çıksa başka yerlerde ne olur düşünmek bile istemezdik.

Dikey mezar satın alabilir miyiz?

Dikey mimari mutlak bir gereklilik değil elbette ama şehirlerin inşa sürecinde oldukça tercih edilen bir mimari haline geldiği aşikar. Bir binada birden fazla kişiyle yaşamanın birçok avantajı olsa da, bu artılara binanın estetik görünümü ve pazarlama sorunları da eklenince işler biraz raydan çıkıyor.

Avantajı nedeniyle devasa yüksek yapılar inşa edilirken, yapıların afet ve acil durumlara karşı korunaklı olacağından emin olmak gerekir.

Folkart yangınında 40 dairenin yanması, ‘Bina yapılırken estetik güzelliği ön planda olsun diye bu kadar kolay tutuşabilen malzemeler kullanılmış olabilir mi?’ sorusunu akla getiriyor…

Bu arada “Parlayıcı maddeler dahil diyelim, olası bir yangına karşı yeterli elektronik ve fiziksel önlemler alındı ​​mı?” sorusu da üzerinde durulması gereken bir diğer nokta olarak öne çıkıyor.

Ayrıca yangını kontrol altına almanın 8 saat, söndürmenin ise 12 saat sürdüğünü düşünürsek, yangına müdahale edecek çalışanların yeterince eğitimli ve deneyimli olup olmadığını sorgulamadan edemiyoruz.

Kamu birimlerinden gelen müdahalenin gecikmesine ve yetersizliğine değinmesek daha doğru olur.

Bu noktada önemli olan Folkart yangınının ‘kader’ olarak yorumlanmamasıdır. Can kaybı olmaması ne kadar teselli olsa da, evlerimize inancımızın tam olması için daha sağlam adımlara ihtiyacımız var!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu